ÇAY
ÇAY Bizlerin vazgeçilmezleri vardır,mesela ÇAY. ÇAY üzerine yazılmış türkülerimizvar koliva – Çayın şarkısı. Çay ile ilgili şiirlerimiz bile vardır,ne demiş üstat ; ‘’ iki ÇAY söylemiştik oysa,biri açık.Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.’’ . Yüzlerce yıldır yemeklerimize , tatlılarımıza olduğu kadar aşklarımıza ,ayrılıklarımıza ,acı ve sevinçlerimize eşlik etti ÇAY. Samimi dostumuzu ‘’hadi gel ,iki dem ÇAY icelimde muhabbetin belini kıralım ‘’ diye çağırdık. ÇAY bardaklarımıza bile ‘’ ince beli’’ diyerek özellik bile koyduk,demli ÇAYa tavşan kanı dedik.. Bir üstad ise sevdiğine ; Benim sana verebileceğim çok bir şey yok aslında . ÇAY var isersen,ben var seversen,yol var gidersen demişti. Yalnız kalan bir üstad ise şöyle demişti ; biz çayın yalnızlığa iyi gelen tarafını da severiz. Ve oturdu mu bir masaya , hakkını verir ÇAY içmenin derdik. İş molamızda çaysız muhabbet etmezdik. Kaynana ile gelin ve görümce ilişkisini bile ÇAY ile ekürüleri ile bağlaştırdık ÇAY bardağı,kaşık, demlik gibi.. Ana oğul muhabbetine bile iyi gelirdi ÇAY ; otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime ,Anne dedim,ÇAY koyda içelim. Kahvaltımıza bile konu olmuştu ; basit yaşayacaksın basit.Sanki bir gün yaşamın sona erecekmiş gibi basit.ÇAY,simit ve peynirle. ÇAYın rengi ne kadar güzel ,sabah sabah,açık havada.Çocuk ne kadar güzel , ÇAY ne kadar güzel. diye uyandık. Çaycı getir ilaç kokulu çaydan,dakikada düşelim senelik paydan.diyerek hayatımızı gördük. Çayı yudumlarken kendimizden geçtiğimiz an için bir üstad ise ; ateşe hakiki bir çay koyalım,kendini unutanlardan olalım demişti. Yeni nesil aşkına hitaben ; her gülümseyişinde tüm ülkeye ÇAY ısmarlayayım ,seninleyken bir yudum ÇAY zenginleştirilmiş uranyum gibi enerji veriyor bana,dememişmiydi. Bazen cömertliğin simgesi bile oldu; ‘’adamlar bana ÇAY verdi ÇAY,ÇAY veren adam hiç hötü olur mu? Aklın mantığın kesiyor mu? . Mahalle dostumuza ithafen bile ; ÇAY Erhanla içilir,dedik. Üç dilek hakkım olsa ,üç demlik çay dilerdim sonta lapslaps içerdim derdi çay tiryakisi. Gençlik çağını yaşayan iki kafadar ; ‘’-Alemlere akalım mı? –Alemden kastın nedir acaba? Gideceğiz kahvede çay içeçeğiz.’’ Bu hayatı yaşadı. Demli çay içen ise ; ‘’ Hiç çay koyayım mı diye sorulur mu? Ne kadar dem koyayım diye sorulur dostum’’ demedi mi? . Her şeyi salla ama ÇAYı demle hacı… Evet bizimkilerin ÇAY ile bağı bunlarla sınırlı değil ki! -İnsan vücudunun yüzde yetmiş beşi su ise bizimki ÇAY suyudur. -Bize düşen dua edip ÇAY içip beklemek. -Oksijeni bilemem ama yaşamak için ÇAY içmek şart. -ÇAY yalnızlığı sevmezmiş,benim ÇAYım da seni istiyor yanında. -Neyse ki ÇAYın demi var hayatın derdine inat. -ÇAY en kısa şiirdi,dem tutmasını bilenlere. -Şansımız varsa yağmur yağar,sonra da çay içeriz. -Çayı kim ısmarlıyor,hadi gidelim. -Ooo bu Çayın yanında iyi gider birader. -Kahvaltı masasına konulan Çay için; ‘’ağır misafir geldi’’ -Çayın varsa gelirim yoksa gelmem bilesin. -Çayın yanında ne istersin. -Çubuk krakeri Çaya banıp ye ,mükemmel oluyor. -Hayıtımızı güzelleştiren ÇAY zaten,o da olmaz ise yandık biz,çaysız hayat düşünülemez. - komşu muhabbetine dalmışlar ÇAY ile çekirdek. -Aşık atışması Çaysız olmaz. -Dost meclisi kurulurken Çay en baştadır. -Pikniğe gitmeden önce ‘’Semaveri, çayı, şekeri, bardağı, kaşığı,piknik sepetine koydun mu?’’ diye seslenilir. -Otobüs seyahatinde Çay ile kek ikram edilir. -iftardan hemen sonra ‘’Çayları getir’’ diye seslenilir,yada iftardan hemen önce ‘’Çayı demledin mi?’’ Evet bunun gibi muhabbetler çok dolanır Çayın yanında .Çay bizim kültürümüzde farklı bir konumdadır,her anımızda yanımızdadır. Ben bunları yazarken bile çay içiyorum varsın ilerisini siz düşünün.ÇAY ile muhabbetiniz bol ola ÇAY ile beraber hoşçakalın.